Saadet Partisi Adana İl Başkanı Muhammet Çelebi Keyhıdır, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulan İklim Kanunu tasarısına ilişkin açıklamalarda bulunarak, yasanın arkasındaki asıl hedefin çevre değil, Türkiye gibi gelişen ülkeleri üretimden alıkoymak olduğunu vurguladı.

TÜRKİYE EN AZ KİRLETENLER ARASINDA AMA EN ÇOK BASKI ALTINDA

Keyhıdır, sera gazı salınımında Türkiye’nin yalnızca %1’lik bir paya sahip olduğunu hatırlatarak, “Asıl kirliliği üreten ülkeler belliyken, gelişmekte olan ülkelere sınırlama getirmek, adaleti değil ayrıcalığı büyütür. Türkiye’ye kesilen bu çevreci fatura, aslında ekonomik kuşatmanın bir parçasıdır” dedi.

ADANA’NIN ÜRETİM GÜCÜNE DÜNYA DÜZENİNDEN SİNSİ BİR DARBE

Adana’nın bereketli toprakları, sanayi ve tarım alanındaki üretim kapasitesine dikkat çeken Keyhıdır, “Bu yasa yürürlüğe girerse, Adana gibi üretimle büyüyen illerimiz doğrudan etkilenecek. Bu topraklar tarih boyunca üretmiş, şimdi kalkınmanın bedeli olarak cezalandırılmak isteniyor” diye konuştu.

YASANIN ADI İKLİM AMA GÖLGESİ TİCARET VE SİYASET

Keyhıdır, kanun tasarısının çevre kaygısıyla hazırlanmış gibi görünse de aslında ekonomik denetim içeren maddelerle dolu olduğunu söyledi:
“Küresel güçler üretim rekabetinde yalnız kalmak istiyor. Bunun için diğer ülkelerin üretim hatlarını kısmayı hedefliyorlar. Bu yasa da o hedefin yerli ayağıdır. İklim koruma değil, ekonomik kontrol yasasıdır.”

FOSFOR BOMBASI SUSKUNLUĞU OLANLAR, AĞAÇ SEVGİSİYLE İNANDIRICI OLAMAZ

Açıklamasında küresel aktörlerin çelişkili tavırlarına da dikkat çeken Keyhıdır, şunları söyledi:
“Gazze’de çocuklar yanarken susanlar, şimdi çevreci pozlarla vicdan arıyor. İnsan hayatına değer vermeyenlerin doğaya verdiği değer ancak bir PR çalışması olabilir. Bu iki yüzlü duruşa karşı millet olarak uyanık olmalıyız.”

SAADET PARTİSİ, EMEĞİ DE ÇEVREYİ DE AYNI ANDA KORUYAN YOLDUR

Keyhıdır, Saadet Partisi’nin çözüm anlayışını vurgulayarak açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Biz doğayı koruyalım derken, üretimi yok etmeyi kabul etmeyiz. Çevreye zarar vermeyen, yerli kalkınmayı önceleyen adil bir ekonomik sistem mümkündür. Saadet Partisi olarak biz, hem doğayı hem insan onurunu aynı anda yaşatacak bir düzeni savunuyoruz.”