“SINIRSIZ İMKÂN TEK BAŞINA ÇÖZÜM DEĞİL”

Uzun, deneyin sonuçlarını hatırlatarak, “Başlangıçta huzur ve düzen vardı. Ancak zamanla erkekler birbirini parçaladı, anneler yavrularını terk etti, aile dağıldı ve doğumlar durdu. Sonunda sınırsız imkâna rağmen toplum yok oldu. Bu bize gösteriyor ki bir toplumu ayakta tutan şey sadece yemek ve para değildir” ifadelerini kullandı.

“TOPLUMUN TEMELİ ADALET VE AİLE BAĞIDIR”

Adalet, düzen, aile, sevgi ve dayanışmanın önemine dikkat çeken Uzun, şunları dile getirdi:
“Bolluk yalnızlaşmayı engellemezse toplum çöker. Anlamını kaybeden birey üretmez; sadece tüketir. Aile bağı koptuğunda gelecek söner. Görev ve sorumluluk paylaşılmazsa güçlüler zayıfları ezer. Adalet ve merhamet yoksa kalabalık kaosa sürüklenir. Umut, sevgi ve dayanışma kaybolunca hayat da kaybolur.”

“GERÇEK ZENGİNLİK MANEVİ DEĞERLERDİR”

Toplumun geleceği için ortak anlamın korunması gerektiğini vurgulayan Uzun, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Bir toplumu yaşatan bolluk değil; adalet, aile, sevgi, sorumluluk ve ortak anlamdır. Bunlar yoksa en büyük zenginlik bile toplumu kurtaramaz. Gerçek refah, manevi değerlerle ve toplumsal dayanışmayla mümkündür."